Kürsü
Zekeriya Kurşun: Arap Ordusu’ndan değil, ancak bir Arap Lejyonu’ndan söz edilebilir
Follow @dusuncemektebi2
ABD’nin Suriye rejiminin kimyasal silah geliştirme merkezine yaptığı “bir defalık” ve esasında göstermelik saldırısının ardından gündem bu sefer yeni bir iddia ile meşgul edilmeye başlandı: Arap Gücü oluşturma girişimi.
Nedir bu iddia? ABD’nin teÅŸviki ve belki de eÄŸitmesi ile oluÅŸturulacak müşterek bir Arap Ordusu’nun DAEÅž’ten temizlenen bölgelere, daha doÄŸrusu Kuzey Suriye’ye yerleÅŸtirilmesi. Ä°lginç bir ÅŸekilde aynı süreçte hayata geçirilen bu yılki Arap Liderleri Zirvesi’nin ana gündeminin Arap Dünyası’nın güvenliÄŸi olmasına ve liderler konuÅŸmalarında bu konuya hayli yer ayırmalarına raÄŸmen Arap Ordusu’ndan söz eden olmamıştı.
ARAP ORDUSU DENEMELERÄ°
Arap Ordusu kavramı ilk olarak 1920 yılında İngilizlerin organizasyonu ile Ürdün ve civarını kontrol etmek üzere İngiliz subay Frederick (Bey) komutasında bir ordu kurulduğunda kullanılmıştır. 1939 yılında bu ordunun başına meşhur John Bagot Glubb (Glubb Paşa) getirilmiştir. Daha sonra kurulan Arap Orduları da ülke adı ile birlikte bu ismi kullanmışlardır.
Bugüne kadar Arap Ordusu olarak faaliyet gösteren hiç bir ordunun bölge krizlerinde bir baÅŸarı elde ettiklerine tarih ÅŸahit olmamıştır. Ä°lk müşterek Arap Ordusu Ä°srail’in kurulması sırasında hayata geçirilmiÅŸ ve yeni oluÅŸan Ä°srail’e (esasında Ä°ngilizlere) karşı bir baÅŸarı elde edememiÅŸtir. Aynı ÅŸekilde Suriye ve Mısır’ın birleÅŸerek oluÅŸturdukları kısa süreli BirleÅŸik Arap Cumhuriyeti’nin ordusu da hedefi Ä°srail olmasına raÄŸmen bir sonuç alamamıştır. 1960’lı yıllarda Yemen’de baÅŸlayan iç isyanlar sırasında kurulan Mısır-Yemen ordusu da baÅŸarısız olmuÅŸ; ardında bölünmüş bir Yemen bırakarak ayrılmıştır.
Gelelim bugüne. Yemen savaşında on devletin desteklediÄŸi Koalisyon gücü, 2015’ten beri Yemen’de sadece yıkım ve tahrip ordusu olmaktan öteye geçememiÅŸtir. Aynı koalisyon Libya’da da Hafter’in en büyük destekçisi olmasına raÄŸmen orada da hiç bir sonuç alınamamış hatta ülke daha fazla çözümsüzlüğe sürüklenmiÅŸtir.
YENÄ° BÄ°R ARAP ORDUSU KURULABÄ°LÄ°R MÄ°?
Teorik olarak elbette kurulabilir. Ancak pratikte bunun imkânsız olduğunu tarih defalarca göstermiştir. Elbette bölgesel dengeleri gözeten, Araplar arasındaki ihtilaflarda Barış Gücü görevini görecek olan ve doğrudan Arapların karar vereceği, destekleyeceği, eğiteceği müşterek bir ordunun bölge dengeleri açısında yararı vardır. Hatta hemen akla gelenin aksine, böyle bir ordu Türkiye ve İran için bir tehdit değil, bölgesel işbirliklerine sebep olacak bir proje bile olabilir.
Aslında günümüz güvenlik koÅŸulları açısından bu proje yeni deÄŸil. Suriye probleminin tırmanması akabinde 2012’de Obama tarafından ortaya atılmış, daha doÄŸrusu Suudi Arabistan’a önerilmiÅŸti. Ancak hayata geçirilememiÅŸti. Yani ölü bir plan olarak doÄŸmuÅŸtu. Suriye’de bunca geliÅŸmeye ve sahaya yapılan yatırımlara raÄŸmen bu fikrin ilk defa ABD ve Rusya’nın DoÄŸu Guta meselesinde karşı karşıya geldikten sonra gündeme gelmesinin bir nedeni olsa gerektir. Birincisi ABD’nin Rusya ile doÄŸrudan karşı karşıya gelmek istememesi ve bu proje ile zaman kazanmaya çalışmasıdır. Ä°kincisi ise Türkiye’nin Afrin operasyonunun baÅŸarı kazanması akabinde ABD’nin muhtemel Menbiç operasyonunu engelleme giriÅŸimidir. Zira Türkiye böyle bir operasyona giriÅŸip Afrin’deki sonucu alırsa ABD’nin Suriye’de dayanacağı yerel müttefikleri, kullanacağı vekilleri kalmamış olacaktır. Zaten YPG unsurları bile ÅŸimdiden ABD’ye gitmek istediklerini dile getirmeye baÅŸlamışlardır.
Bütün bu gerçekler ortada iken hangi Arap Ordusu’ndan söz edilebilir? Burada bir Arap Ordusu’ndan deÄŸil, ancak bir Arap Lejyonu’ndan söz edilebilir. Dünyanın çeÅŸitli yerlerinden veya bazı Arap ülkelerinden parayla toplanacak birliklerden oluÅŸturulacak lejyonerlerin Kuzey Suriye’ye yerleÅŸtirilmek istenmesi muhtemeldir. Ancak bu büyük riskler taşıyan bir projedir.
Duygu ve ihtirasları ne olursa olsun özellikle Körfez ülkeleri liderlerinin böyle bir tuzaÄŸa düşmeleri akıl kârı deÄŸildir. Hele hele Sudan’dan getirilen askerler ile BAE’nin Blackwater ÅŸirketinden kiraladığı paralı katillerin Yemen’de yaÅŸattıkları tecrübeden sonra böyle bir fikrin desteklenmesi sadece bir macera deÄŸil, doÄŸrudan intihar olur. Böyle bir giriÅŸim kendilerini Türkiye’nin karşısında konuÅŸlandırmakla bırakmayacağı gibi, rejimlerini de doÄŸrudan tehdit altına alacaktır.
KAYNAK: YENÄ° ÅžAFAK
Henüz yorum yapılmamış.